English    Türkçe    فارسی   

5
1610-1619

  • Onların hepsi damlardaydı. Vakit geceydi. Gökyüzünden gelen bu bela, gece vakti gelip çatmıştı. 1610
  • Hepsi damlardan aşağı indi. Başlarını açıp ovanın yolunu tuttular.
  • Analar evlatlarını kendilerinden ayırdılar. Hepsi feryat figana, çığrışıp ağlaşmaya koyuldu.
  • O kavim, akşam namazından seher vaktine kadar başlarına toprak serptiler.
  • Hepsi avaz,avaz ağlaşıp yalvardılar. O inatçı kavme Tanrı acıdı.
  • Ümitsizlikten, sabırsız ah ve feryattan sonra yavaş,yavaş bulut dağılmaya başladı. 1615
  • Yunus peygamberin hikayesi uzun ve etraflıdır. Halbuki toprağı anlatma ve feyiz verme zamanı.
  • Hasılı ağlayıp sızlanmanın Tanrı yanında değeri vardır. Ağlayıp sızlanmadaki değer nerede var?
  • Ey ümit hemen kalk, belini sıkıca bağla. Kalk ey ağlayan daima gül.
  • Çünkü ulu Tanrı üstünlük bakımından gözyaşını, şehitlerin kanları ile bir tutmadadır.
  • Tanrının, Adem aleyhisselam'ın bedenini yaratmak üzere bir avuç toprak alması için İsrafil aleyhisselam'ı yeryüzüne göndermesi.