- Dedi ki: Ey sür meleği, ey hayat denizi! Ölüler senin nefeslerinle dirilir.
- کای فرشتهی صور و ای بحر حیات ** که ز دمهای تو جان یابد موات
- Sür’u öyle bir kuvvetli üflersin ki halk, çürümüşken dirilir, mahşere gelir, o ovayı doldurur.
- در دمی از صور یک بانگ عظیم ** پر شود محشر خلایق از رمیم
- Su’ru üfler, haydin ey Kerbela şehitleri, kalkın!
- در دمی در صور گویی الصلا ** برجهید ای کشتگان کربلا
- Ey ölüm kılıcı ile helak olanlar, dallar, yapraklar gibi topraktan baş kaldırın dersin. 1625
- ای هلاکت دیدگان از تیغ مرگ ** برزنید از خاک سر چون شاخ و برگ
- Senin merhametin ve o tesirli nefesin yüzünden şu alem, dirilerle dolar.
- رحمت تو وآن دم گیرای تو ** پر شود این عالم از احیای تو
- Sen rahmet meleğisin, merhamet edersin. Sen Arşı taşımaktasın, ihsan ve lütufların kıblesisin.
- تو فرشتهی رحمتی رحمت نما ** حامل عرشی و قبلهی دادها
- Arş, ihsan ve adalet madenidir. Onun altıdan yargılamalarla dolu dört tane ırmak akmaktadır.
- عرش معدن گاه داد و معدلت ** چار جو در زیر او پر مغفرت
- Süt, ebedi olan bal, şarap ve akar su ırmakları.
- جوی شیر و جوی شهد جاودان ** جوی خمر و دجلهی آب روان
- Bunlar arştan cennetlere giderler. Alemde o ırmaklardan çok az bir şey görünür. 1630
- پس ز عرش اندر بهشتستان رود ** در جهان هم چیزکی ظاهر شود
- Gerçi o dört ırmağın burada görünen cüzleri bulanıktır ya. Neden? Acı yokluk zehrinden.
- گرچه آلودهست اینجا آن چهار ** از چه از زهر فنا و ناگوار