- Bu suretle de bunları görüp asıllarını izlemeni diledi. Fakat ey herzevekil, sen bunlara kani oluverdin.
- تا ازینها پی بری سوی اصول ** تو برین قانع شدی ای بوالفضول
- Şimdi toprağın başından geçenleri dinle. Bak, o kudret sahibi İsrafil’e ne efsunlar okuyor.
- بشنو اکنون ماجرای خاک را ** که چه میگوید فسون محراک را
- İsrafil’e karşı suratını ekşitti, yüzlerce şekilde yalvarıp yakardı. 1640
- پیش اسرافیلگشته او عبوس ** میکند صد گونه شکل و چاپلوس
- Ululuk ıssı pak Tanrı hakkı için dedi, bana bu kahrı helal görme.
- که بحق ذات پاک ذوالجلال ** که مدار این قهر را بر من حلال
- Ben bu işten bir koku alıyorum, kafama bir kötü şüphedir girdi.
- من ازین تقلیب بویی میبرم ** بدگمانی میدود اندر سرم
- Sen rahmet meleğisin, merhamet edersin. Çünkü hama kuşu, hiçbir kuşu incitmez.
- تو فرشتهی رحمتی رحمت نما ** زانک مرغی را نیازارد هما
- Ey dertlilere şifa ve rahmet olan melek, sen de o iki kişinin yaptıklarını yap.
- ای شفا و رحمت اصحاب درد ** تو همان کن کان دو نیکوکار کرد
- İsrafil, çabucak padişahın tapısına döndü, özür getirdi olanları anlattı. 1645
- زود اسرافیل باز آمد به شاه ** گفت عذر و ماجرا نزد اله
- Dedi ki: Yarabbi, görünüşte toprağı al diye emrettin ama içine onun aksini ilham ettin.
- کز برون فرمان بدادی که بگیر ** عکس آن الهام دادی در ضمیر
- Kulağıma, toprağı al dedin, aklıma da bunun aksini emrettin.
- امر کردی در گرفتن سوی گوش ** نهی کردی از قساوت سوی هوش