گر مرا ماری کند زهر افکنم ** ور مرا یاری کند خدمت کنم
Ben iki parmağın arasındaki kalem gibiyim. İbadet safında mütereddit değilim.1690
من چو کلکم در میان اصبعین ** نیستم در صف طاعت بین بین
Azrail toprağı söze tuttu; o sırada o köhne topraktan bir avuç kaptı.
خاک را مشغول کرد او در سخن ** یک کفی بربود از آن خاک کهن
Yeryüzünden sihirbazca bir avuç toprak aldı, halbuki toprak, sözle meşguldü, ondan haberi bile olmadı.
ساحرانه در ربود از خاکدان ** خاک مشغول سخن چون بیخودان
O bir avuç toprağı yeryüzünün rızası olmadan aldı, kaçmak isteyen, ayakları gerisin geriye giden çocuğu nasıl zorla mektebe götürürlerse öylece Tanrı tapısına götürdü.
برد تا حق تربت بیرای را ** تا به مکتب آن گریزان پای را