English    Türkçe    فارسی   

5
176-185

  • Neden kadı’nın dehlizinde durmaktayız? Biz şahit olmak için gelmedik mi?
  • Ey şahit niceye bir kadı’nın dehlizinde hapis olacaksın? O şahadeti ver de kurtul!
  • Seni buraya şunun için çağırdılar ki inat etmiyesin, o şahadette bulunasın.
  • Halbuki sen, inadından şu daracık yerde oturmuş, elini bağlamış, dudağını yummuşsun.
  • Ey tanık, sen bu şahadette bulunmadıkça şu dehlizden nasıl kurtulabilirsin? 180
  • İş bir anda biter, yap, bitir. Kısa işi kendine uzatma.
  • İster yüzyılda ister bir anda olsun; şu emaneti ver de kurtul!
  • Dışta olan namaz, oruç ve sair ibadetler, içteki nura tanıktır.
  • Bu namaz, oruç ve savaş da inanışa tanıktır.
  • Bu zekat, hediye, bu hasedi bırakma da kendi sırrından haber vermedir.
  • İhsanda bulunmak doyurmak, konuk davet etmek, ey ulular, biz sizinleyiz, size doğru bir özle inandık demektir. 185