- Mühendise bak yere tohum eker gibi gönlüne bir ev yapma hayali kor.
- در مهندس بین خیال خانهای ** در دلش چون در زمینی دانهای
- O hayal, dışarıda zahir olur, adeta yerden tohum biter gibi.
- آن خیال از اندرون آید برون ** چون زمین که زاید از تخم درون
- Gönülde yurt tutan her hayal, mahşer gününde bir surete bürünecektir.
- هر خیالی کو کند در دل وطن ** روز محشر صورتی خواهد شدن
- Mühendisin gönlünde kurduğu hayali, tohum bitirme kabiliyetindeki bir yere ekilmiş, orada bitmiş mahsul tut.
- چون خیال آن مهندس در ضمیر ** چون نبات اندر زمین دانهگیر
- Bu iki mahşeri hulâsa etmeden maksadım bir kısastır, inananların bundan hisse almasıdır. 1795
- مخلصم زین هر دو محشر قصهایست ** مومنان را در بیانش حصهایست
- Kıyamet gününün güneşi doğdu mu çirkin, güzel herkes yerden derhal kalkar.
- چون بر آید آفتاب رستخیز ** بر جهند از خاک زشت و خوب تیز
- Herkes kaza ve kader divanına koşar, geçer para da potaya girer, kalp para da.
- سوی دیوان قضا پویان شوند ** نقد نیک و بد به کوره میروند
- Geçer para neşelenerek, nazlana,nazlana kalp para, yanıp eriyerek.
- نقد نیکو شادمان و ناز ناز ** نقد قلب اندر زحیر و در گداز
- Anbean sınamalar gelmede, bedende gönül sırları görünmede.
- لحظه لحظه امتحانها میرسد ** سر دلها مینماید در جسد
- Kandil nasıl suyla yağla görünür, aydınlanıp meydana çıkarsa, yahut toprak, nasıl mahsul verir, sırlarını meydana korsa öyle. 1800
- چون ز قندیل آب و روغن گشته فاش ** یا چو خاکی که بروید سرهاش