- Onun şarabı, her aklın harcı değil. Onun küpesi her kulağın oyuncağı değil. 1915
- بادهی او درخور هر هوش نیست ** حلقهی او سخرهی هر گوش نیست
- Bir kere daha delicesine geldim işte. Yürü, yürü ey can, çabuk bir zincir getir.
- باز دیگر آمدم دیوانهوار ** رو رو ای جان زود زنجیری بیار
- Fakat sevgilimin zülfünden başka iki yüz tane zincir olsa kırarım ha.
- غیر آن زنجیر زلف دلبرم ** گر دو صد زنجیر آری بردرم
- "İnsana bak, neden yaratıldı", hükmünce çarık ve kürke bakmanın sebebi
- حکمت نظر کردن در چارق و پوستین کی فلینظر الانسان مم خلق
- Yine Eyaz’ın aşk hikayesine dön. Çünkü o hikaye sırlarla dopdolu bir hazinedir.
- بازگردان قصهی عشق ایاز ** که آن یکی گنجیست مالامال راز
- Her gün o güzelim odaya çarığını postunu görmeye giderdi.
- میرود هر روز در حجرهی برین ** تا ببیند چارقی با پوستین
- Çünkü varlık, insanı adamakıllı sarhoş eder, aklını başından alır, utancını gönlünden. 1920
- زانک هستی سخت مستی آورد ** عقل از سر شرم از دل میبرد
- Önce gelenlerden nice yüz binlerce taifeyi varlık sarhoşluğu, bu geçitte yere yıktı.
- صد هزاران قرن پیشین را همین ** مستی هستی بزد ره زین کمین
- İblis de neden Adem benden üstün olsun ki deyip Azazil kesildi.
- شد عزرائیلی ازین مستی بلیس ** که چرا آدم شود بر من رئیس
- Ben hem hocayım hem hoca oğlu. Yüz binlerce hünere kabiliyetim var, her şeyi yapabilirim.
- خواجهام من نیز و خواجهزادهام ** صد هنر را قابل و آمادهام
- Hüner ve marifette kimseden aşağı değilim ki hizmet etmek üzere düşmanın önünde ayak üstü durayım.
- در هنر من از کسی کم نیستم ** تا به خدمت پیش دشمن بیستم