- Yılanın o zümrütten gözü kamaşır, kör olur; yolcu da kurtulur.
- زان زمرد مار را دیده جهد ** کور گردد مار و رهرو وا رهد
- O ulu, yani İblis, önce bu yola diken döşemiştir. Onun için her incinen, lanet şeytana der.
- چون برین ره خار بنهاد آن رئیس ** هر که خست او گفته لعنت بر بلیس
- Yani bu dert, bana onun hilesinden geldi. Hilede ilk önce ayak olan odur demek ister.
- یعنی این غم بر من از غدر ویست ** غدر را آن مقتدا سابقپیست
- Ondan sonra nice zamanlar geçmiş, niceleri gelip gitmiş, fakat herkes, onun yoluna ayak basmıştır. 1955
- بعد ازو خود قرن بر قرن آمدند ** جملگان بر سنت او پا زدند
- Yiğidim kim bir kötü adet koysa, ondan sonra halk körlüğünden o adete uysa.
- هر که بنهد سنت بد ای فتا ** تا در افتد بعد او خلق از عمی
- Bütün o adeti işleyenlerin günahı, o adeti ilk koyana da yazılır. Çünkü o, baştır öbürleri kuyruk.
- جمع گردد بر وی آن جمله بزه ** کو سری بودست و ایشان دمغزه
- Fakat Adem, ben topraktan yaratıldım diye o çarıkla postu önüne koymuştur.
- لیک آدم چارق و آن پوستین ** پیش میآورد که هستم ز طین
- Eyaz gibi o da çarığını göz önünde tuttu, sonunda akıbeti Mahmut oldu.
- چون ایاز آن چارقش مورود بود ** لاجرم او عاقبت محمود بود
- Mutlak varlık yoklukları meydana getirip durur. Yokluktan başka var yaratan is yurdu var mi? 1960
- هست مطلق کارساز نیستیست ** کارگاه هستکن جز نیست چیست
- Adam, yazılmış kağıda yazı yazar mı, yahut fidan dikilmiş fidanlığa tekrar fidan diker mi?
- بر نوشته هیچ بنویسد کسی ** یا نهاله کارد اندر مغرسی