- Sen de kardeş tohum ekilmemiş bir yol ol, yazılmamış beyaz bir kağıt kesil de,
- تو برادر موضع ناکشته باش ** کاغذ اسپید نابنوشته باش
- “Nun vel kalem” yazısı ile şeref kazan, sana da o kerem sahibi tohum eksin.
- تا مشرف گردی از نون والقلم ** تا بکارد در تو تخم آن ذوالکرم
- Bu paluzeden tatmamış ol. Gördüğün mutfağı görmezlikten gel. 1965
- خود ازین پالوه نالیسیده گیر ** مطبخی که دیدهای نادیده گیر
- Çünkü bu paluze insana sarhoşluk verir de postla çarık hatırından çıkar.
- زانک ازین پالوده مستیها بود ** پوستین و چارق از یادت رود
- Can verme ve ölüm zamanı gelince sonra ah eder, o zaman hırkanı çarığını anarşin.
- چون در آید نزع و مرگ آهی کنی ** ذکر دلق و چارق آنگاهی کنی
- Fakat çirkinlik dalgasına dalmadıkça, sana bir sığınacak bulunmadıkça,
- تا نمانی غرق موج زشتیی ** که نباشد از پناهی پشتیی
- O doğru düzen gemiyi aklına bile getirmez, çarık ve pöstekine göz bile atmazsın.
- یاد ناری از سفینهی راستین ** ننگری رد چارق و در پوستین
- Fakat yokluk denizine daldın da aciz oldun mu sevgi davasına düşer,“Rabbimiz kendimize zulmettik” demeye kalkışırsın. 1970
- چونک درمانی به غرقاب فنا ** پس ظلمنا ورد سازی بر ولا
- Şeytan der ki: Hele şu hama bakin. Şu vakitsiz öten horozun kesin başını.
- دیو گوید بنگرید این خام را ** سر برید این مرغ بیهنگام را
- Bu huy Eyaz’ın zekasından uzaktır. Yalvarıp yakarmadan namaz kılmaz o.
- دور این خصلت ز فرهنگ ایاز ** که پدید آید نمازش بینماز