- Kötü zanda bulunanın işi, daima çirkindir.Dostun hakkında da kendi kitabını okur o.
- بدگمان باشد همیشه زشتکار ** نامهی خود خواند اندر حق یار
- Eğrilikte kalan aşağılık kişiler, peygamberlere de büyücü ve eğri adam dediler.
- آن خسان که در کژیها ماندهاند ** انبیا را ساحر و کژ خواندهاند
- O kötü düşünceli aşağılık beyler de Eyaz’ın odası hakkında böyle kötü düşünceye saptılar.
- وآن امیران خسیس قلبساز ** این گمان بردند بر حجرهی ایاز
- Orada definesi, hazinesi var dediler. Başkalarını kendi aynanda görme.
- کو دفینه دارد و گنج اندر آن ** ز آینهی خود منگر اندر دیگران
- Padişah onun temizliğini biliyordu. O araştırmayı onlar için yaptırıyordu. 1985
- شاه میدانست خود پاکی او ** بهر ایشان کرد او آن جست و جو
- O beye, odayı gece yarısı aç da haberi olmasın.
- کای امیر آن حجره را بگشای در ** نیم شب که باشد او زان بیخبر
- Bu suretle düşünceleri meydana çıksın. Ondan sonra ona yapılacak şeyi biz biliriz.
- تا پدید آید سگالشهای او ** بعد از آن بر ماست مالشهای او
- O altınları mücevherleri de size bağışladım. Yalnız neler çıktığını bana haber verin, o kadar dedi.
- مر شما را دادم آن زر و گهر ** من از آن زرها نخواهم جز خبر
- Dedi ama eşi olmayan Eyaz için de içi titremekteydi.
- این همیگفت و دل او میطپید ** از برای آن ایاز بی ندید
- Bunları ben mi söylüyorum? Bu sözleri duysa ne hale gelir? Diyordu. 1990
- که منم کین بر زبانم میرود ** این جفاگر بشنود او چون شود