English    Türkçe    فارسی   

5
1989-1998

  • Dedi ama eşi olmayan Eyaz için de içi titremekteydi.
  • Bunları ben mi söylüyorum? Bu sözleri duysa ne hale gelir? Diyordu. 1990
  • Sonra da diyordu ki: Dini hakki için onun temkini bundan da artıktır.
  • Benim sitemime kızmaz, benim sözümden alınmaz, maksadımı sırrımı anlar.
  • Bir belaya uğrayan, o dertten perişan olmaz, bir çok tevillerde bulunur.
  • Eyaz’da sabırlıdır, tevillerde bulunur. O işin sonuna bakar.
  • Yusuf gibi, bu zindandakilerin rüyalarını tabir eder, tabiri onca aşikardır. 1995
  • Rüyasını yoramayan başkasının Rüyasını nasıl yorabilir?
  • Ben onu sınasam, Sınama yüzünden ona yüzlerce kılıç vursam yine o merhametli sevgilinin sevgisi eksilmez.
  • Bilir ki o kılıcı kendime vuruyorum. Çünkü ben oyum hakikatte o da ben.
  • Niyaz, nazın zahiren zıddıdır, fakat hakikatte aşıkla maşuk, görünüşte zıt olmakla beraber birdir. Nitekim aynanın sureti yoktur, suretsizlik de suretin zıddıdır. Fakat aynayla suret arasında hakikatte birlik vardır. Bunu anlatmak uzun sürer. Aklı olana bir işaret yeter.