- Artık onda taşlık kalmaz. Onun önü de güneşin sıfatıyla dolar, ardı da.
- وصف آن سنگی نماند اندرو ** پر شود از وصف خور او پشت و رو
- Ondan sonra kendini severse o güneşi sevmektir civanım.
- بعد از آن گر دوست دارد خویش را ** دوستی خور بود آن ای فتا
- O, canla başla güneşi sever yine şüphe yok ki kendisini sevmiş olur.
- ور که خود را دوست دارد ای بجان ** دوستی خویش باشد بیگمان
- Halis laal, ister kendisini sevsin, ister güneşi.
- خواه خود را دوست دارد لعل ناب ** خواه تا او دوست دارد آفتاب
- Bu iki sevgide zaten fark yoktur. Her iki tarafta da doğu ışığından başka bir şey yoktur ki. 2030
- اندرین دو دوستی خود فرق نیست ** هر دو جانب جز ضیای شرق نیست
- Fakat taş laal olmadıkça kendisine düşmandır. Çünkü orada bir varlık değil, iki varlık vardır.
- تا نشد او لعل خود را دشمنست ** زانک یک من نیست آنجا دو منست
- Çünkü taş karanlıktır, gündüz bile kördür. Karanlıksa hakikatte nurun zıddıdır.
- زانک ظلمانیست سنگ و روزکور ** هست ظلمانی حقیقت ضد نور
- O, kendisini sever, kafirdir. Çünkü, büyük Güneşi men eder durur.
- خویشتن را دوست دارد کافرست ** زانک او مناع شمس اکبرست
- Şu halde taşın “ben” demesi yaraşır bir şey değil. O, daima karanlıktadır, yokluktadır.
- پس نشاید که بگوید سنگ انا ** او همه تاریکیست و در فنا
- Firavun ben Tanrıyım dedi alçaldı. Mahsur Ben Hakkım dedi kurtuldu. 2035
- گفت فرعونی انا الحق گشت پست ** گفت منصوری اناالحق و برست