English    Türkçe    فارسی   

5
2075-2084

  • Her biri sayısız Lahavle okumaktaydı. Tamah kuşları gıdasız kalmıştı. 2075
  • Duvarın, kapının yarıkları, delikleri, onların o beyhude sapıklığına şahitti.
  • Sanki duvar değildi, inkar edememeleri için Eyaz’ın huzurunda onlar aleyhinde birer tanıktı.
  • Suçsuz birisine bir töhmet atıldı mı duvar ve ören tanıklık verir.
  • Hasılı üstleri, basları tozla toprakla dolu, yüzleri sapsarı utanmış bir halde Padişahın huzuruna vardılar.
  • Kovucuların, Eyaz'ın odasından torbaları boş, utanmış olarak Padişahın huzuruna gelmeleri, Nitekim "O gün bir gündür ki yüzler ağarır o gün, yüzler kararır" ve "Tanrıya yalan isnad edenleri görürsün ki yüzleri kapkara olmuş" ayetleri hükmünce peygamberlerin kötülükten ari ve tertemiz oldukları anlaşılınca onlar hakkında kötü düşüncelere saplananlar da utanırlar.
  • Padişah mahsustan fikrini gizleyerek onlara “Hayrola koltuklarınızda ne altın var, ne torba. 2080
  • Paralarla ağır kumaşları gizlediyseniz yüzünüzdeki neşe nerede? dedi.
  • Kök, gizlice ürer, kök verir ama “Eseri, yüzlerinde görünür” yaprağı yemyeşildir.
  • Yücelmiş dal, o kökün zehirden, şekerden ne yediyse, yediklerini bağıra,bağıra ilan eder.
  • Kökte bir maya bir sermaye yoksa daldaki bu yeşil yapraklar nedir?