English    Türkçe    فارسی   

5
211-220

  • Yahut bitmiş otlara dökülür; yahut bir yüzü yunmamışın yüzünü yıkar.
  • Yahut da denizlerde elsiz ayaksız gemiyi hamal gibi başında taşır.
  • Onda yüz binlerce ilaç gizli. Çünkü her ilaç olduğu gibi ondan yetişir gelişir.
  • Her incinin canı, her tanenin gönlü, bir eczane gibi olan suda yürür durur.
  • Yeryüzü yetimlerini o besler, kuruyup kalmış kişileri o yürütür. 215
  • Fakat mayası bitti mi bunalır, yeryüzünde bizim gibi şaşırır kalır.
  • Suyun bulandıktan sonra ulu Allah’dan yardım dilemesi
  • İçten feryada başlar; Yarabbi, bana ne verdiysen verdim, yoksul kaldım.
  • Sermayemi temize pise döktüm sarf ettim. Ey sermaye veren, daha yok mu?
  • Allah buluta onu iyi bir yere götür der. Güneşe de ey güneş der onu yukarıya çek!
  • Onu türlü türlü yollara sürer, nihayet ucu bucağı olmayan denize ulaştırır. 220