English    Türkçe    فارسی   

5
2114-2123

  • Onun için Peygamber bunu anlattı, dedi ki: Kim kendisini bilirse Tanrısını bilir.
  • Çarığın menidir, kanın post. Hocam bundan ötesi hep onun ihsanı. 2115
  • Başka yok, bu, bu kadardır deme. Daha arayıp isteyesin diye ihsan etmiştir.
  • Bağcı, bostanının fidanlarını, mahsulünü bilesin diye sana birkaç elma verir.
  • Buğdaycı, alıcıya bir avuç buğday verir ama ambarındaki anlasın diye.
  • Bilgisini, bilgisinin çokluğunu anlasın diye hoca, sana birkaç mesele anlatır.
  • Yok, ilmi işte bu kadar dersen sakaldan çerçöp silker gibi seni atar, kendisinden uzaklaştırır. 2120
  • Ey Eyaz, şimdi gel de ceza ver. Alemde görülmemiş bir adaletin temelini koy.
  • Suçluların ölümüne müstahaktır. Fakat affını hilmini gözetiyorlar, tamahları buna.
  • Bakalım, merhametin mi üstün olacak, öfken mi? Kevser suyu mu üste çıkacak alev mi?