- Suçluların ölümüne müstahaktır. Fakat affını hilmini gözetiyorlar, tamahları buna.
- مجرمانت مستحق کشتناند ** وز طمع بر عفو و حلمت میتنند
- Bakalım, merhametin mi üstün olacak, öfken mi? Kevser suyu mu üste çıkacak alev mi?
- تا که رحمت غالب آید یا غضب ** آب کوثر غالب آید یا لهب
- Halkı avlamak için Elest ahdinden beri hilim dalı da hışım dalı da... İkisi de var.
- از پی مردمربایی هر دو هست ** شاخ حلم و خشم از عهد الست
- Bunun için o apaçık Elestü sözünde nefiyle ispat birbirine eştir. 2125
- بهر این لفظ الست مستبین ** نفی و اثباتست در لفظی قرین
- Çünkü bu söz, ispatı bildiren bir sorgudur, fakat onda “Leyse-değildir” sözü gömülüdür.
- زانک استفهام اثباتیست این ** لیک در وی لفظ لیس شد قرین
- Bırak da bu ham anlayış kalsın. Hasların kasesini halkın önüne koyma.
- ترک کن تا ماند این تقریر خام ** کاسهی خاصان منه بر خوان عام
- Allah’ın kahrı vebaya, lütfu da sabah yeline benzer. Birisi demiri çeker, öbürü saman çöpünü.
- قهر و لطفی چون صبا و چون وبا ** آن یکی آهنربا وین کهربا
- Tanrı, doğruları doğru yola kadar çeker. Batıl olanlarda batılları çekerler.
- میکشد حق راستان را تا رشد ** قسم باطل باطلان را میکشد
- Mide helvayı severse helvayı çeker, safraya mensupsa sirkeyi ister. 2130
- معده حلوایی بود حلوا کشد ** معده صفرایی بود سرکا کشد
- Sıcak döşeme, üstüne oturanın soğukluğunu alır, soğuk döşeme hararetini alır.
- فرش سوزان سردی از جالس برد ** فرش افسرده حرارت را خورد