- Eyaz, padişahım dedi, bütün ferman senin. Güneş varken yıldız görünmez.
- گفت ای شه جملگی فرمان تراست ** با وجود آفتاب اختر فناست
- Zühre, Utarit, yahut da şahap ne oluyor ki güneş varken görünebilsin. 2135
- زهره کی بود یا عطارد یا شهاب ** کو برون آید به پیش آفتاب
- Hırkamla postumdan geçebilseydim hiç böyle kınama tohumu eker miydim?
- گر ز دلق و پوستین بگذشتمی ** کی چنین تخم ملامت کشتمی
- Odanın kapısındaki kilidi açmak da neydi? Hayale kapılan yüzlerce hasetçi bundan ne umuyordu?
- قفل کردن بر در حجره چه بود ** در میان صد خیالیی حسود
- Suyun içine el atmışlar, her biri dere de kuru toprak arıyordu.
- دست در کرده درون آب جو ** هر یکی زیشان کلوخ خشکجو
- Hiç derede kuru toprak bulunur mu? Hiç balık suya asi olabilir mi?
- پس کلوخ خشک در جو کی بود ** ماهیی با آب عاصی کی شود
- Bu yoksulun cefacı olduğunu sanıyorlardı. Halbuki, öyle vefalıyım ki vefa bile benim vefamı görür de utanır. 2140
- بر من مسکین جفا دارند ظن ** که وفا را شرم میآید ز من
- Mahrem olmayanlardan çekinmeseydim vefaya ait birkaç söz söylerdim.
- گر نبودی زحمت نامحرمی ** چند حرفی از وفا واگفتمی
- Alem şüpheci ve tutulacak bir yer arayıcı. Onun için bizde deriden hariç söz söyleyelim.
- چون جهانی شبهت و اشکالجوست ** حرف میرانیم ما بیرون پوست
- Kendini kırarsan iç olur, içe ait latif hikayeler duyarsın.
- گر تو خود را بشکنی مغزی شوی ** داستان مغز نغزی بشنوی