- Başındaki kili hemen yıkadı, cansız bir halde halayığın ardına düştü. Hem koşuyor, hem çarşafını giyiyordu. 
- گل فرو شست از سر و بیجان دوید  ** در پی او رفت و چادر میکشید 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - O halayık can sevgisiyle koşmuştu, bu korkusundan koşuyordu. Aşk nerede, korku nerede? Aralarında ne fark var?
- آن ز عشق جان دوید و این ز بیم  ** عشق کو و بیم کو فرقی عظیم 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
	         
		 
		 
		    
		    - Arif, her an padişahın tahtına kadar ulaşır. Zahitse yürür,yürür bir ayda tam bir günlük yol alır.    2180
- سیر عارف هر دمی تا تخت شاه  ** سیر زاهد هر مهی یک روزه راه 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Zahidin de şerefli bir günü yok değildir, vardır. Vardır ama onun günü, nereden elli bin yıllık olacak.
- گرچه زاهد را بود روزی شگرف  ** کی بود یک روز او خمسین الف 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - İş erinin ömründe her gün, bu cihan yıllarınca elli bin yıldır. 
- قدر هر روزی ز عمر مرد کار  ** باشد از سال جهان پنجه هزار 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Akıllar, bu sırra eremezler, kapı dışında kalırlar. Bu sır, vehmin ödünü patlatırsa ko patlatsın. 
- عقلها زین سر بود بیرون در  ** زهرهی وهم ار بدرد گو بدر 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Aşk karşısında kıl kadar bile korku yoktur. Aşk mezhebinde herkes kurbandır. 
- ترس مویی نیست اندر پیش عشق  ** جمله قربانند اندر کیش عشق 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
	         
	         
	         
		 
		 
		    
		    - Aşk, Tanrı sıfatıdır. Fakat korku, şehvete kapılmış kulun sıfatıdır.   2185
- عشق وصف ایزدست اما که خوف  ** وصف بندهی مبتلای فرج و جوف 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Kuran’da “Onlar Tanrıyı severler” sözünü okudun ya, bu söz “Tanrı da onları sever” sözüne eştir. 
- چون یحبون بخواندی در نبی  ** با یحبوهم قرین در مطلبی 
 
		 
	       
	       
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		 
	         
		 
		 
		 
		    
		    - Şu halde muhabbeti de Tanrı sıfatı bil, aşkı da. Azizim korku Tanrı sıfatı olamaz. 
- پس محبت وصف حق دان عشق نیز  ** خوف نبود وصف یزدان ای عزیز