English    Türkçe    فارسی   

5
2180-2189

  • Arif, her an padişahın tahtına kadar ulaşır. Zahitse yürür,yürür bir ayda tam bir günlük yol alır. 2180
  • سیر عارف هر دمی تا تخت شاه  ** سیر زاهد هر مهی یک روزه راه 
  • Zahidin de şerefli bir günü yok değildir, vardır. Vardır ama onun günü, nereden elli bin yıllık olacak.
  • گرچه زاهد را بود روزی شگرف  ** کی بود یک روز او خمسین الف 
  • İş erinin ömründe her gün, bu cihan yıllarınca elli bin yıldır.
  • قدر هر روزی ز عمر مرد کار  ** باشد از سال جهان پنجه هزار 
  • Akıllar, bu sırra eremezler, kapı dışında kalırlar. Bu sır, vehmin ödünü patlatırsa ko patlatsın.
  • عقلها زین سر بود بیرون در  ** زهره‌ی وهم ار بدرد گو بدر 
  • Aşk karşısında kıl kadar bile korku yoktur. Aşk mezhebinde herkes kurbandır.
  • ترس مویی نیست اندر پیش عشق  ** جمله قربانند اندر کیش عشق 
  • Aşk, Tanrı sıfatıdır. Fakat korku, şehvete kapılmış kulun sıfatıdır. 2185
  • عشق وصف ایزدست اما که خوف  ** وصف بنده‌ی مبتلای فرج و جوف 
  • Kuran’da “Onlar Tanrıyı severler” sözünü okudun ya, bu söz “Tanrı da onları sever” sözüne eştir.
  • چون یحبون بخواندی در نبی  ** با یحبوهم قرین در مطلبی 
  • Şu halde muhabbeti de Tanrı sıfatı bil, aşkı da. Azizim korku Tanrı sıfatı olamaz.
  • پس محبت وصف حق دان عشق نیز  ** خوف نبود وصف یزدان ای عزیز 
  • Tanrı sıfatı nerede, bir avuç toprağın sıfatı nerede? Sonradan yaratılanın sıfatı nerede, o pak ve önü sonu olmayan Tanrının sıfatı nerede?
  • وصف حق کو وصف مشتی خاک کو  ** وصف حادث کو وصف پاک کو 
  • Aşkın sıfatını söylemeye koyulursam yüz kıyamet kopar da yine noksan kalır.
  • شرح عشق ار من بگویم بر دوام  ** صد قیامت بگذرد و آن ناتمام