English    Türkçe    فارسی   

5
2228-2237

  • Bundan önce Nasuh adlı bir adam vardı. Tellâklık eder, bu suretle kadınları avlardı.
  • بود مردی پیش ازین نامش نصوح  ** بد ز دلاکی زن او را فتوح 
  • Yüzü, kadın yüzüne benzerdi. Tüyü tüsü yoktu. Erkekliğini daima gizlerdi..
  • بود روی او چو رخسار زنان  ** مردی خود را همی‌کرد او نهان 
  • Kadınların hamamında tellâklık ederdi. Kötülükle, hilede pek çevikti. 2230
  • او به حمام زنان دلاک بود  ** در دغا و حیله بس چالاک بود 
  • Yıllarca tellâklık etti, kimse onun halinden, sırrından bir koku bile almadı.
  • سالها می‌کرد دلاکی و کس  ** بو نبرد از حال و سر آن هوس 
  • Çünkü sesi de kadın sesine benziyordu, yüzü de kadın yüzüne. Fakat şehvette pek yüceydi, pek uyanıktı.
  • زانک آواز و رخش زن‌وار بود  ** لیک شهوت کامل و بیدار بود 
  • Çarşaf giyer, başını örter, peçe takardı. Fakat şehvetli ve azgın bir gençti.
  • چادر و سربند پوشیده و نقاب  ** مرد شهوانی و در غره‌ی شباب 
  • Bu suretle padişahların kızlarını bile güzelce keseler, ovar, yıkardı.
  • دختران خسروان را زین طریق  ** خوش همی‌مالید و می‌شست آن عشیق 
  • Tövbe etmekte, ayak diremeye çalışmaktaydı. Fakat kâfir nefis, tövbesini bozdurup dururdu. 2235
  • توبه‌ها می‌کرد و پا در می‌کشید  ** نفس کافر توبه‌اش را می‌درید 
  • O kötü işli herif, bir arifin yanına gidip "'Beni duada an" diye yalvardı.
  • رفت پیش عارفی آن زشت‌کار  ** گفت ما را در دعایی یاد دار 
  • O hür er, onun sırrını anladı ama Tanrı hilmi gibi o da açığa vurmadı.
  • سر او دانست آن آزادمرد  ** لیک چون حلم خدا پیدا نکرد