Onu afsunlarla, güzel sözlerle aldat, buraya çek, getir diye emir verdi.
از فسون و از سخنهای خوشش ** از سرش بیرون کن و اینجا کشش
Tanrı ilhamiyle, mertebelere göre halka yargılanma ve rahmet gıdasından ecir verme bakımından Tanrı'ya vâsıl olan kutup, aslana benzer. Başka canavarlar da onun artıklarını yeyip doyarlar. Fakat onların aslana yakınlıkları, mekân bakımından değil, sıfat bakımındandır. Bunun tafsilleri, çoktur, doğru yola götüren, Tanrı'dır
تشبیه کردن قطب کی عارف واصلست در اجری دادن خلق از قوت مغفرت و رحمت بر مراتبی کی حقش الهام دهد و تمثیل بشیر که دد اجری خوار و باقی خوار ویند بر مراتب قرب ایشان بشیر نه قرب مکانی بلک قرب صفتی و تفاصیل این بسیارست والله الهادی
Kutup aslandır, işi de avlanmakdır. Bu halkın artakalanları, onun artıklarını yerler.
قطب شیر و صید کردن کار او ** باقیان این خلق باقیخوار او
Kudretin yettikçe kutbun rızasına çalış da o kuvvetlensin, vahşi hayvanları avlasın.2340
تا توانی در رضای قطب کوش ** تا قوی گردد کند صید وحوش
Onun, halk gibi kuvvetsiz kalması caiz mi? Bütün boğazlara giren rızık, aklın elinden verilir.
چو برنجد بینوا مانند خلق ** کز کف عقلست جمله رزق حلق
Çünkü halkın bulabildiği şey, ancak onun artığıdır. Senden av isterse bunu gözet.
زانک وجد حلق باقی خورد اوست ** این نگه دار ار دل تو صیدجوست
O, akıl gibidir. Halksa bedendeki uzuvlara benzer. Bedenin tedbiri, akla bağlıdır.
او چو عقل و خلق چون اعضا و تن ** بستهی عقلست تدبیر بدن
Kutbun zayıflaması, ten cihetinden olur. ruh cihetinden değil. Gemi zayıflar. Nuh zayıflamaz.
ضعف قطب از تن بود از روح نی ** ضعف در کشتی بود در نوح نی
Kutup, o kimsedir ki kendi etrafında döner dolaşır. Göklerse onun etrafında döner.2345
قطب آن باشد که گرد خود تند ** گردش افلاک گرد او بود
Gemisini tamir hususunda ona yardım et. has bir kul, tam bir köle olduysan buna çalış.
یاریی ده در مرمهی کشتیاش ** گر غلام خاص و بنده گشتیاش
Ona yardım edersen bu yardım sana yarar, ona değil- Tanrı "Tanrıya yardım ederseniz yardıma nail olursunuz" buyurdu.
یاریت در تو فزاید نه اندرو ** گفت حق ان تنصروا الله تنصروا