- Tuzak kurup av avlıyanlarla yırtıcı canavarların hepsi rızık yemede. Bunlar, ne kazanç peşinde dolaşırlar, ne de rızık kazanmaya çalışırlar. 2390
- دام و دد جمله همه اکال رزق ** نه پی کسپاند نه حمال رزق
- Rızık verici Tanrı, herkese kısmetini vermededir. Herkesin kısmetini, önüne koymadadır.
- جمله را رزاق روزی میدهد ** قسمت هر یک به پیشش مینهد
- Kim sabrederse rızkı gelir yetişir. Çalışıp çabalama zahmetine düşmen senin sabırsızlığındandır dedi.
- رزق آید پیش هر که صبر جست ** رنج کوششها ز بیصبری تست
- Tilkinin eşeğe cevabı
- جواب گفتن روبه خر را
- Tilki dedi ki: Tanrı'ya dayanma, nadir bulunur. Bu dayanmada mahir olanlar, pek az kimselerdir.
- گفت روبه آن توکل نادرست ** کم کسی اندر توکل ماهرست
- Nadir şeyin etrafında dönüp dolaşmak, bilgisizlikten ileri gelir. Herkes, nerden padişahlığa yol bulacak?
- گرد نادر گشتن از نادانی است ** هر کسی را کی ره سلطانی است
- Peygamber, kanaate hazine demiştir. Gizli hazineyi herkes, elde edebilir mi? 2395
- چون قناعت را پیمبر گنج گفت ** هر کسی را کی رسد گنج نهفت
- Haddini bil de yukarlarda uçma. Uçma da kötülük çukuruna düşme!
- حد خود بشناس و بر بالا مپر ** تا نیفتی در نشیب شور و شر
- Eşeğin, tilkiye cevap vermesi
- جواب گفتن خر روباه را
- Eşek, bunu ters söylüyorsun dedi, bil ki kötülük, insana tamahtan gelir.
- گفت این معکوس میگویی بدان ** شور و شر از طمع آید سوی جان
- Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı.
- از قناعت هیچ کس بیجان نشد ** از حریصی هیچ کس سلطان نشد
- Tanrı, ekmeği domuzlarla köpeklerden bile esirgemiyor. Şu bulut ve yağmur, insanların kazancı değil ya.
- نان ز خوکان و سگان نبود دریغ ** کسپ مردم نیست این باران و میغ