English    Türkçe    فارسی   

5
2406-2415

  • Birisi bu adam neden böyle çölde yoldan ve şehirden uzak bir yerde çıplak bir halde yatıyor?
  • Hiçbir kurttan, hiçbir düşmandan korkmuyor. ölü mü acaba, yoksa diri mi? dedi.
  • Kervan halkı gelip onu yakaladılar. O ulu er, mahsustan hiçbir şey söylemedi.
  • Ne vücudunu oynattı, ne başını. Ne de gözünü açtı.
  • Bunun üzerine bu zavallı zayıf, açlıktan ölüm haline gelmiş dediler. 2410
  • Ekmek ve bir kap içinde yemek getirdiler. Boğazına dökmek istediler.
  • Zahit, rızkın, insana çaresiz yetişip geleceği hakkındaki sözü iyice anlamak için inadına dişlerini sıktı.
  • Kervan halkı acıdılar. Bu zavallı, tamamiyle bitmiş, açlıktan ölüm haline gelmiş dediler.
  • Koşup bıçak getirdiler, ağzına dayayıp dişlerini zorla açtılar.
  • Ağzına çorba döktüler, ekmek parçaları tıktılar. 2415