English    Türkçe    فارسی   

5
2446-2455

  • Senin nefsin, mezeyle, hurma şarabiyle sarhoşsa bil ki gayıp salkımını görmemiştir.
  • Çünkü o nuru görenlerde alâmetler vardır. Onlar, bu gurur yüzünden uzaklaşırlar.
  • Acı suyun etrafında dönüp dolaşan kuş, tatlı suyu görmemiştir.
  • Onun imanı da taklitten ibarettir. Canı, iman yüzünü görmemiştir.
  • Mukallide yoldan da büyük bir tehlike vardır" yol kesen taşlanmış Şeytandan da. 2450
  • Fakat hak nurunu görünce emin olur. Ondaki şüphe ıstırapları yatışır.
  • Denizin köpüğü, aslı olan toprağa gelmedikçe çalkanır durur.
  • O köpük, toprağa aittir, denizde gariptir. Gariplikte de ıstırap çekmesinden başka bir çaresi yoktur.
  • Bir adamın gözü açıldı da o nakşı okudu mu artık Şeytan, bir daha ona el atamaz.
  • Eşek, tilkiye sırlar söyledi ama serserice söyledi, mukallitçe söyledi. 2455