- Bir oğlancı, evine bir oğlan götürdü. Onu baş aşağı edip düzmeye koyuldu.
- کندهای را لوطیی در خانه برد ** سرنگون افکندش و در وی فشرد
- Bu sırada o mel'un çocuğun belinde bir hançer gördü. Dedi ki: Belindeki ne?
- بر میانش خنجری دید آن لعین ** پس بگفتش بر میانت چیست این
- Oğlan, kötü düşünceli biri hakkımda kötü bir düşünceye kapılırsa bununla karnını deşeceğim diye cevap verdi.
- گفت آنک با من ار یک بدمنش ** بد بیندیشد بدرم اشکمش
- Oğlancı, Tanrı'ya hamdolsun dedi, iyi ki ben sana bir hile yapıp kötü bir düşünceye kapılmadım. 2500
- گفت لوطی حمد لله را که من ** بد نه اندیشیدهام با تو به فن
- Sende adamlık olmadıktan sonra hançerlerin ne faydası var? Yürek olmadıktan sonra bunda ne fayda var ki?
- چون که مردی نیست خنجرها چه سود ** چون نباشد دل ندارد سود خود
- Tutalım Aliden Zülfikar'ı miras aldın, Tanrı aslanındaki kol, sende de varsa göster.
- از علی میراث داری ذوالفقار ** بازوی شیر خدا هستت بیار
- Mesih'ten bir nefes bellediğini farzedelim, İsa'nın dudağı, dişi nerde ki a çirkin adam?
- گر فسونی یاد داری از مسیح ** کو لب و دندان عیسی ای قبیح
- Kazanmak, bir şeyler elde etmek için diyelim ki bir gemi yaptın, Nuh gibi bir gemi kaptanı hani?
- کشتیی سازی ز توزیع و فتوح ** کو یکی ملاح کشتی همچو نوح
- Tutalım ki İbrahim gibi put kırıyorsun, beden putunu onun gibi ateş içine atış nerde? 2505
- بت شکستی گیرم ابراهیموار ** کو بت تن را فدی کردن بنار
- Delilin varsa meydana çıkar da tahta kılıcı bile o delille Zülfikar haline getir.
- گر دلیلت هست اندر فعل آر ** تیغ چوبین را بدان کن ذوالفقار