- Dördüncü kat gök, senin nurunla dolu. Hâşa, senin durağın ahır değildir.
- چرخ چارم هم ز نور تو پرست ** حاش لله که مقامت آخرست
- Sen, bir iş için ahırdasın ama gökyüzünden de yücesin sen, yıldızlardan da.
- تو ز چرخ و اختران هم برتری ** گرچه بهر مصلحت در آخری
- İmrahor başkadır, eşek başka. Her ahıra giden eşek değildir. 2550
- میر آخر دیگر و خر دیگرست ** نه هر آنک اندر آخر شد خرست
- Neden böyle eşeğin kuyruğuna yapıştık, ardına düştük? Gül bahçesinden, güllerden bahset.
- چه در افتادیم در دنبال خر ** از گلستان گوی و از گلهای تر
- Narı, turuncu, elma dalını söyle. Şarabı ve sayısız güzelleri anlat.
- از انار و از ترنج و شاخ سیب ** وز شراب و شاهدان بیحساب
- Yahut dalgası inci olan, incisi söyleyen, gören denizi,
- یا از آن دریا که موجش گوهرست ** گوهرش گوینده و بیناورست
- Yahut gül devşiren, yumurtaları altından, gümüşten olan kuşları söyle.
- یا از آن مرغان که گلچین میکنند ** بیضهها زرین و سیمین میکنند
- Yahut da ceylânları besleyen, hem sırt üstü, hem yüzükoyun uçan doğan kuşlarından bahset. 2555
- یا از آن بازان که کبکان پرورند ** هم نگون اشکم هم استان میپرند
- Alemde gizli merdivenler vardır, basamak basamak tâ göğe kadar.
- نردبانهاییست پنهان در جهان ** پایه پایه تا عنان آسمان
- Her bulutun başka bir merdiveni vardır, her gidişin başka bir göğü.
- هر گره را نردبانی دیگرست ** هر روش را آسمانی دیگرست