- O perdesiz azabı görür görmez ayağım, kakıldı kaldı.
- بسته شد پایم در آن دم از نهیب ** چون بدیدم آن عذاب بیحجاب
- Tanrıya ahdettim. Yarabbi dedim, ayağımdaki şu bağı çöz.
- عهد کردم با خدا کای ذوالمنن ** برگشا زین بستگی تو پای من
- Bundan böyle kimsenin vesvesesine kanmayayım, ey lûtuflar sahibi Tanrı, ey yardımcım, ahtım olsun, nezrim olsun! 2630
- تا ننوشم وسوسهی کس بعد ازین ** عهد کردم نذر کردم ای معین
- Tanrı, o anda ayağımın bağını çözdü. O dua ve sızlanma, o niyaz yüzünden ayağım çözüldü.
- حق گشاده کرد آن دم پای من ** زان دعا و زاری و ایمای من
- Yoksa o erkek aslan bana yetişseydi halim ne olurdu? Aslanın pençesi altında eşek ne hale gelir?
- ورنه اندر من رسیدی شیر نر ** چون بدی در زیر پنجهی شیر خر
- Yine o aç aslan hileyle seni bana yolladı değil mi a kötü arkadaş?
- باز بفرستادت آن شیر عرین ** سوی من از مکر ای بس القرین
- Herkesin, kendisine muhtaç olduğu ihtiyacı bulunmayan pâk Tann'nın zatına and olsun ki kötü yılan bile kötü arkadaştan yeğdir.
- حق ذات پاک الله الصمد ** که بود به مار بد از یار بد
- Çünkü kötü yılan, insanın yalnız canını alır. Kötü arkadaşsa insanı cehenneme sürer, orasını adama durak eder. 2635
- مار بد جانی ستاند از سلیم ** یار بد آرد سوی نار مقیم
- İnsanın, düşüp kalktığı adamla konuşa görüşe, huyiyle huylanır. Gönül arkadaşının huyunu kapar.
- از قرین بیقول و گفت و گوی او ** خو بدزدد دل نهان از خوی او
- O sana gölge saldı mı mayasız olduğu için senin mayanı çalar.
- چونک او افکند بر تو سایه را ** دزدد آن بیمایه از تو مایه را