- O sana gölge saldı mı mayasız olduğu için senin mayanı çalar.
- چونک او افکند بر تو سایه را ** دزدد آن بیمایه از تو مایه را
- Aklın, sarhoş bir ejderha bile olsa kötü arkadaş, bil ki zümrüttür.
- عقل تو گر اژدهایی گشت مست ** یار بد او را زمرد دان که هست
- Aklının gözünü çıkarır, kör eder. Onun kınaması, seni taunun eline teslim eder.
- دیدهی عقلت بدو بیرون جهد ** طعن اوت اندر کف طاعون نهد
- Tilkinin eşeğe cevap vermesi
- جواب گفتن روبه خر را
- Tilki dedi ki: Bizim safımızda tortu yoktur. Fakat vehme gelen hayallerde, küçümsenecek şeyler değildir. 2640
- گفت روبه صاف ما را درد نیست ** لیک تخییلات وهمی خورد نیست
- Ey sâf ve bön adam, bütün bunlar, senin vehmindir. Yoksa sana karşı hiçbir gıllügişim yok.
- این همه وهم توست ای سادهدل ** ورنه بر تو نه غشی دارم نه غل
- Kötü hayaline kapılıp bana bakma. Dostlara karşı neden kötü zanda bulunuyorsun?
- از خیال زشت خود منگر به من ** بر محبان از چه داری س ظن
- Sâf kardeşler hakkında iki zanda bulun. Zahiren onlardan cefa bile görsen haklarında kötü düşünceye kapılma.
- ظن نیکو بر بر اخوان صفا ** گرچه آید ظاهرا زیشان جفا
- Bu kötü hayal, bu kötü zan, meydana çıktı mı yüz binlerce dostu birbirinden ayırır.
- این خیال و وهم بد چون شد پدید ** صد هزاران یار را از هم برید
- Seni esirgeyen biri, sana cevreder, seni sınarsa hakkında kötü zanna düşmemek gerektir. Akıl kârı budur. 2645
- مشفقی گر کرد جور و امتحان ** عقل باید که نباشد بدگمان
- Hele ben hiç kötü değilim. Adım kötüye çıkmış ama aldırma. O gördüğüm aslan değildi, tılsımdı.
- خصاه من بدرگ نبودم زشتاسم ** آنک دیدی بد نبد بود آن طلسم