- Bu seçilmiş sofradan başka bir sofra seçen kişinin boğazını, nihayet kemik yırtar deler.
- هر که بگزیند جزین بگزیده خوان ** عاقبت درد گلویش ز استخوان
- Kim senin sofrandan başka bir sofraya giderse bil ki Şeytan, onunla bir kâseden yemek yer.
- هر که سوی خوان غیر تو رود ** دیو با او دان که همکاسه بود
- Kim senin komşuluğundan kaçarsa şüphe yok ki Şeytan, ona komşu olur.
- هر که از همسایگی تو رود ** دیو بیشکی که همسایهش شود
- Kim sensiz uzak bir yola giderse Şeytan onula yoldaş olur, onunla bir sofraya oturur.
- ور رود بیتو سفر او دوردست ** دیو بد همراه و همسفرهی ویست
- Yüce ve güzel bir ata binse aya haset eder; Şeytan da ona arkadaş olur. 270
- ور نشیند بر سر اسپ شریف ** حاسد ماهست دیو او را ردیف
- Nazlı karısı ondan bir çocuk doğursa Şeytan onun soyundan ona ortak kesilir.
- ور بچه گیرد ازو شهناز او ** دیو در نسلش بود انباز او
- Allah Kur’anda “Ey Mümin, Şeytana kafirlerin mallarında, evlatlarında ortak ol” buyurmuştur.
- در نبی شارکهم گفتست حق ** هم در اموال و در اولاد ای شفق
- Peygamber bunu Ali’ye değer biçilmez sözleri arasında açıkça söylemiştir.
- گفت پیغامبر ز غیب این را جلی ** در مقالات نوادر با علی
- Konuk dedi ki: “Ey Allah elçisi, bulutsuz bir güneş gibi peygamberliği sen tamamladın, apaydın bir hale koydun.
- یا رسولالله رسالت را تمام ** تو نمودی همچو شمس بیغمام
- Senin bu yaptığını iki yüz ana yapamaz. İsa bile bunu Azer’e yapmadı. 275
- این که تو کردی دو صد مادر نکرد ** عیسی از افسونش با عازر نکرد