- Kul, daima elbise, vergi diler. Aşılan elbisesiyse daima sevgilinin cemalidir. 2730
- بنده دایم خلعت و ادرارجوست ** خلعت عاشق همه دیدار دوست
- Aşk, söze sığmaz. Aşk, bir denizdir ki dibi görünmez.
- در نگنجد عشق در گفت و شنید ** عشق دریاییست قعرش ناپدید
- Denizin katralarını saymaya imkân yoktur. Yedi deniz de aşk denizinin önünde küçücük bir göl kalır.
- قطرههای بحر را نتوان شمرد ** هفت دریا پیش آن بحرست خرد
- A canım, bu sözün sonu gelmez. Yine zamane Şeyhinin hikâyesine dön!
- این سخن پایان ندارد ای فلان ** باز رو در قصهی شیخ زمان
- "Sen olmasaydın gökleri yaratmazdım" hadîsi kutsisinin manası
- در معنی لولاک لما خلقت الافلاک
- Böyle bir Şeyh, sokak sokak dolaşan bir dilenci oldu. Aşk, pervasızca geldi, ne yapsın? Sakının aşktan!
- شد چنین شیخی گدای کو به کو ** عشق آمد لاابالی اتقوا
- Aşk, denizi bir çömlek gibi kaynatır. Aşk, dağı kum gibi ezer, eritir. 2735
- عشق جوشد بحر را مانند دیگ ** عشق ساید کوه را مانند ریگ
- Aşk, gökyüzünü çatlatır, yüzlerce yarık açar. Aşk, sebepsiz yeryüzünü titretir.
- عشقبشکافد فلک را صد شکاف ** عشق لرزاند زمین را از گزاف
- Pak, aşk, Muhammed'le eşti. Tanrı aşk yüzünde ona "Sen olmasaydın..." dedi.
- با محمد بود عشق پاک جفت ** بهر عشق او را خدا لولاک گفت
- Hasılı o, aşktan tekti. Onun için Tanrı, onu pevgamberler içinden seçti.
- منتهی در عشق چون او بود فرد ** پس مر او را ز انبیا تخصیص کرد
- Sen, pak aşka mensup olmasaydın, sende aşk olmasaydı dedi, hiç gökleri var eder miydim?
- گر نبودی بهر عشق پاک را ** کی وجودی دادمی افلاک را