English    Türkçe    فارسی   

5
2749-2758

  • Şeyh bir günde yoksul gibi dört kere bir beyin köşküne gitti.
  • شیخ روزی چار کرت چون فقیر  ** بهر کدیه رفت در قصر امیر 
  • Zembili elinde, Tanrı için canı yaratan, sizden bir lokma ekmek istiyor sözleri dilindeydi. 2750
  • در کفش زنبیل و شی لله زنان  ** خالق جان می‌بجوید تای نان 
  • Oğul, bunlar, aklı küll'ü bile şaşırtan, sersem eden tersine çakılmış nallardır.
  • نعلهای بازگونه‌ست ای پسر  ** عقل کلی را کند هم خیره‌سر 
  • Bey, onu görünce : Kötü kişi dedi, sana bir şey söyleyeceğim ama bana nekes deme.
  • چون امیرش دید گفتش ای وقیح  ** گویمت چیزی منه نامم شحیح 
  • Bu ne küstahlık, bu ne utanmaz yüz, bu ne çeşit iş? Bir günde tam dört kere geliyorsun.
  • این چه سغری و چه رویست و چه کار  ** که به روزی اندر آیی چار بار 
  • A Şeyh, burada seninle mukayyet olacak kim var ki ? Ben senin gibi küstah bir dilenci görmedim.
  • کیست اینجا شیخ اندر بند تو  ** من ندیدم نر گدا مانند تو 
  • Dilencilerin namusunu berbat ettin. Bu yaptığın, ne çirkin Abbaslık? 2755
  • حرمت و آب گدایان برده‌ای  ** این چه عباسی زشت آورده‌ای 
  • Abbası Debs, senin hizmetkârın olamaz. Bu şom nefis, hiçbir mülhitte olmasın.
  • غاشیه بر دوش تو عباس دبس  ** هیچ ملحد را مباد این نفس نحس 
  • Şeyh dedi ki: Beyim, sus, ben emir kuluyum. İçimdeki ateşi bilmiyorsun, bu kadar coşma.
  • گفت امیرا بنده فرمانم خموش  ** ز آتشم آگه نه‌ای چندین مجوش 
  • Ekmek için kendimde bir hırs görseydim ekmek isteyen karnımı deşerdim.
  • بهر نان در خویش حرصی دیدمی  ** اشکم نان‌خواه را بدریدمی