English    Türkçe    فارسی   

5
2757-2766

  • Şeyh dedi ki: Beyim, sus, ben emir kuluyum. İçimdeki ateşi bilmiyorsun, bu kadar coşma.
  • Ekmek için kendimde bir hırs görseydim ekmek isteyen karnımı deşerdim.
  • Yedi yıl bu bedenim, aşk ateşiyle yandı kavruldu. Çöllerde asma yaprağı yedim, onunla geçindim.
  • Hattâ taze, yahut kuru yaprak yemeden bu bedenimin rengi yemyeşil oldu. 2760
  • İnsanlar atasının suretinde, perdesinde bulundukça âşıklara öyle pek serserice bakma.
  • Akıllı fikirli kişiler, kılı kırk yardılar. Heyet (kozmoğrafya) bilgisini elde ettiler.
  • Neyrencat, sihir ve felsefeyi, hakkiyle belleyemedilerse de,
  • Mümkün olduğu kadar çalıştılar, elde ettiler, bütün akranlarını geçtiler.
  • Aşk, kıskançlığından kendisini gizledi. Böyle bir güneş, onlardan gizli kaldı. 2765
  • Gündüzün yıldızları gören keskin gözden güneş, yüzünü gizledi.