- İçteki hayallerin süpürülmesi için beden, riyazatla hayale döner.
- چون خیالی میشود در زهد تن ** تا خیالات از درونه روفتن
- Eşeğin hile yüzünden tilkiye alet olması
- غالب شدن مکر روبه بر استعصام خر
- Eşek bir hayli çalıştı, tilkiden korundu. Fakat köpek gibi acıkmıştı, açlı kendisine eş olmuştu.
- خر بسی کوشید و او را دفع گفت ** لیک جوع الکلب با خر بود جفت
- Hırsı üstün geldi, sabrı zayıfladı. Ekmek sevdası, nice boğazlan yırtmıştır.
- غالب آمد حرص و صبرش بد ضعیف ** بس گلوها که برد عشق رغیف
- Kendisine hakikatler keşfedilen Peygamber, onun için "Az kaldı yoksulluk, küfür olayazdi" dedi.
- زان رسولی کش حقایق داد دست ** کاد فقر ان یکن کفر آمدست
- O eşek, açlığa tutsak olmuştu. Hileyse bile dedi, tut ki öldüm. 2820
- گشته بود آن خر مجاعت را اسیر ** گفت اگر مکرست یک ره مرده گیر
- Bari bu açlık azabından kurtulurum ya. Yaşayış buysa ölüm bence daha iyi.
- زین عذاب جوع باری وا رهم ** گر حیات اینست من مرده بهم
- Önce tövbe etmiş, and içmişti ama nihayet eşekliğinden tövbesini de bozdu, andını da.
- گر خر اول توبه و سوگند خورد ** عاقبت هم از خری خبطی بکرد
- Hırs, insanı kör, ahmak eder, bilgisiz bir hale sokar, ölümü kolaylaştırır.
- حرص کور و احمق و نادان کند ** مرگ را بر احمقان آسان کند
- Halbuki ölüm, eşeklere kolay değildir. Çünkü ebedî canları yoktur ki.
- نیست آسان مرگ بر جان خران ** که ندارند آب جان جاودان
- Ebedî canı olmadığı için de kötülükte bulunan birisidir. Ecele cüreti, ahmaklıktandır. 2825
- چون ندارد جان جاوید او شقیست ** جرات او بر اجل از احمقیست