- Dünyada yemyeşil bir ada vardır, orada yalnız başına obur bir öküz yaşar. 2855
- یک جزیرهی سبز هست اندر جهان ** اندرو گاویست تنها خوشدهان
- Akşama kadar bütün yazıyı yalar, otlar, doyar, semirip şişer.
- جمله صحرا را چرد او تا به شب ** تا شود زفت و عظیم و منتجب
- Gece oldu mu yarın ne yiyeceğim diye düşünceye dalar, bu düşünce onu dertlendirir, ince bir kıla döner.
- شب ز اندیشه که فردا چه خورم ** گردد او چون تار مو لاغر ز غم
- Sabah olunca yazı, yine yeşermiştir. Yeşillik, çayır, çimen, tâ bele kadar büyümüştür.
- چون برآید صبح گردد سبز دشت ** تا میان رسته قصیل سبز و کشت
- Okuz, öküz açlığına tutulmuştur, akşama kadar bütün yazıyı baştanbaşa otlar, bitirir.
- اندر افتد گاو با جوع البقر ** تا به شب آن را چرد او سر به سر
- Yine büyür, semirir, şişer. Bedeni yağanır, güçlü kuvvetli bir hale gelir. 2860
- باز زفت و فربه و لمتر شود ** آن تنش از پیه و قوت پر شود
- Derken akşam oldu mu açlık korkusuna düşer, bu korkuyla titremeye başlar, yine korkusundan zayıflar.
- باز شب اندر تب افتد از فزع ** تا شود لاغر ز خوف منتجع
- Yarın yayım zamanı ne yiyeceğim, ne edeceğim? diye düşünür durur. Yıllardır, o öküz bu haldedir işte.
- که چه خواهم خورد فردا وقت خور ** سالها اینست کار آن بقر
- Bunca yıldır bu yeşilliği otlar, bu çimenlikte yayılırım.
- هیچ نندیشد که چندین سال من ** میخورم زین سبزهزار و زین چمن
- Hiçbir gün rızkım azalmadı. Bu korku nedir, bu gönlümü yakıp yandıran gam nedir diye düşünmez bile.
- هیچ روزی کم نیامد روزیم ** چیست این ترس و غم و دلسوزیم