English    Türkçe    فارسی   

5
2894-2903

  • Nerde âlemde bu iki halde dayanabilen bir adam ki bugün ona canımı feda edeyim.
  • Bunu duyan, nadir bulunur bir şey arıyorsun, fakat kaza ve kaderden gafilsin dedi iyi bak. 2895
  • Sen, fer'e bakıyorsun; asıldan haberin bile yok. Biz fer'iz, asıl olan kader hükümleridir.
  • Kaza ve kader, dönüp duran gökyüzünün bile yolunu kaybeder. Yüzlerce Utarid'i kaza ve kader, aptallaştırır.
  • Çare âlemini daraltır, demirle mermeri bile eritir, su haline getirir.
  • Ey bu yolu adım adım adımlamaya karar veren kişi, sen hamın hamısın, hamın hamısın, hamın hamı!
  • Değirmen taşının dönüşünü gördün, bari gel de dereyi de gör. 2900
  • Toprağı, tozu havalanmış görmedesin, toprağın arasında yeli de gör.
  • Düşünce kaplarını kaynar görmedesin, aklın başına devşir de ateşe de bak.
  • Tanrı, Eyyub'a ihsanlarını söylerken ben, senin her kılına bir sabır verdim dedi.