English    Türkçe    فارسی   

5
2989-2998

  • Şeytanla melek, gayıp perdesi ardında gizlice bu kötülükle iyiliği sana gösterir.
  • Fakat gözünün önünden gayıp perdesi kalktı mı seni hayıra, şerre sevk edenlerin yüzlerini görürsün. 2990
  • Onların sözlerinden, gizlice söz söyleyenlerin bunlar olduğunu tanırsın.
  • Şeytan, ey tabiat ve ten tutsağı der, ben bunu sana gösterdim, fakat zorlamadım ki.
  • Melek de, ben sana, bu neşe yüzünden gamın artar demedim mi ?
  • Falan günde ben sana şöyle demedim mi? Cinler yolu, o tarafa giden yoldur.
  • Biz, senin canına dostuz, ruhuna ruhlar katarız. Senin babana ihlâsla secde etmişiz. 2995
  • Şimdi de sana hizmet etmekte, hizmet edilme yoluna seni çağırmadayız.
  • Bu şeytanlar, babana da düşmandı. "Secde edin" emrine uymadılar.
  • Fakat sen ona uydun da bizi dinlemedin. Hizmet haklarımızı tanımadın bile.