English    Türkçe    فارسی   

5
3123-3132

  • O ne dilerse ancak ona nail olabilirsin. Onun için onun yanına az gitme, onu kaybetme, onu seç demektir.
  • Mademki hüküm, onun hükmü, onun yanın" uğrama, onun etrafında dönüp dolaşma da amel defterin kapkara, yüzün sapsarı olmasın demek değildir.
  • O sözü, tevîl etmek gerektir ki seni kızıştırsın. ümitlendirsin, çevik bir hale getirsin, âr ve haya sahibi etsin. 3125
  • Eğer sana gevşeklik verirse bil ki bu, seni başka bir hale sokuyor, tevil değildir.
  • Bu söz, seni gayrete getirmek, ümitsizleri iki ellerinden tutmak için gelmiştir.
  • Kur'an'ın mânasını, ancak Kur'an'dan, yahut da hava ve hevesini ateşe vurmuş,
  • Kur'an'ın huzurunda alçalmış,kurban olmuş,ruhu,Kur'an kesilmiş adamdan sor.
  • Bir yağ, tamamiyle güle feda olur, gül kesilirse ister onu yağ diye kokla, ister gül diye! 3130
  • "Kalem olacak şeyleri yazdı, mürekkebi bile kurudu" demek de buna benzer. Yani "Kalemin mürekkebi kurudu, ibadetle günah bir değildir, emin oluşla hırsızlık ediş bir değildir. Kalem yazdı,mürekkebi bile kurudu, şükürle nankörlük bir değildir. Kalem yazdı,mürekkebi bile kurudu, şüphe yok Tanrı, ihsan sahiplerinin ecrini zayetmez", bunları yazdı da kurudu demektir.
  • "Kalem yazdı, mürekkebi bile kurudu" sözü de insanı, en önemli işe teşvik etmek içindir.
  • Şu halde kalem, herkesin işine lâyık olan mükâfat ve mücazatı yazmıştır.