Zulmedersen kötüsün, gerisin geriye gittin. Kalem bunu yazdı ve mürekkebi kurudu. Adalette bulunursan saadete erersin, kalem bunu yazdı, mürekkebi bile kurudu.
ظلم آری مدبری جف القلم ** عدل آری بر خوری جف القلم
Elinle hırsızlık edersen cezasını çekersin. Kalem yazdı, mürekkebi bile kurudu. Şarap içersen sarhoş olursun. Kalem yazdı, mürekkebi bile kurudu. 3135
چون بدزدد دست شد جف القلم ** خورد باده مست شد جف القلم
Reva görür müsün ki Tanrı, işten kalsın, hiçbir şey yapamasın.
تو روا داری روا باشد که حق ** همچو معزول آید از حکم سبق
İş,benim elimden çıktı,bir şey yapamam artık.Benim yanıma bu kadar gelme, bu kadar sızlanma desin,
که ز دست من برون رفتست کار ** پیش من چندین میا چندین مزار
"Kalem kurudu" sözünün mânası, benim yanımda adaletle sitem bir değildir.
بلک معنی آن بود جف القلم ** نیست یکسان پیش من عدل و ستم
Ben, hayırla şerrin arasına bir fark koydum. Kötüyle daha kötüyü de ayırdım demektir.
فرق بنهادم میان خیر و شر ** فرق بنهادم ز بد هم از بتر
Bir zerre bile sende edep ve hayayı artırsa, dostunda bir zerre daha edepli olsan bil ki bu, Tanrının lûtfudur, ihsanıdır. 3140
ذرهای گر در تو افزونی ادب ** باشد از یارت بداند فضل رب
O bir zerre, senin kadrini artırır. O bir zerre, harice dağ gibi ayak basar.
قدر آن ذره ترا افزون دهد ** ذره چون کوهی قدم بیرون نهد
Bir padişah olsa da onun yanında emin kişiyle zâlimin bir farkı olmasa.
پادشاهی که به پیش تخت او ** فرق نبود از امین و ظلمجو
Onun kendisini reddedeceğinden korkup titreyenle onun işini kınayanı.
آنک میلرزد ز بیم رد او ** وانک طعنه میزند در جد او