- Bir kovucunun söziyle yıllarca süren hizmetini zayi ediverdi.
- گفت غمازی که بد گوید ترا ** ضایع آرد خدمتت را سالها
- Fakat her şeyi duyan, her şeyi gören bir padişah, koyucuların sözlerine aldırmaz bile.
- پیش شاهی که سمیعست و بصیر ** گفت غمازان نباشد جایگیر
- Bütün kovucular, ondan ümitlerini keser, meyus olurlar. Fakat bize geldiler, kovuculuk ettiler mi onlara bağlılığımız artar.
- جمله غمازان ازو آیس شوند ** سوی ما آیند و افزایند پند
- Padişaha, bizim önümüzde nice kovuculukta bulunurlar, cefakârlıklarımızı söylerler. Yürü, artık kalem kurudu, az vefakâr ol derler. 3150
- بس جفا گویند شه را پیش ما ** که برو جف القلم کم کن وفا
- "Kalem yazdı, mürekkebi kurudu'' sözünün mânası, cefa ile vefa birdir demek değildir.
- معنی جف القلم کی آن بود ** که جفاها با وفا یکسان بود
- Cefaya karşılık cefa.. Kalem yazdı, mürekkebi bile kurudu. O vefaya karşılık da vefa.. Kalem yazdı,mürekkebi bile kurudu demektir.
- بل جفا را هم جفا جف القلم ** وآن وفا را هم وفا جف القلم
- Af vardır, fakat ümit parlaklığı nerde ki kul, Tanrı'dan çekinmeyle yüzü ak olsun?
- عفو باشد لیک کو فر امید ** که بود بنده ز تقوی روسپید
- Hırsız af edilse bile canını kurtarır. Fakat nerde vezir ve hazine emini olacak?
- دزد را گر عفو باشد جان برد ** کی وزیر و خازن مخزن شود
- Ey din emini, ey Tanrı'ya mensup er, gel ki her tac, her bayrak, eminlikten meydana gelir! 3155
- ای امین الدین ربانی بیا ** کز امانت رست هر تاج و لوا
- Padişağın oğlu bile olsa da hainlikte bulunsa padişah, bil ki onun başını bedeninden ayırıverir.
- پور سلطان گر برو خاین شود ** آن سرش از تن بدان باین شود