- Sonunda bir gün padişah, o efendiyi (Amid'i) bir suç altına aldı, elini ayağını bağlattı.
- تا یکی روزی که شاه آن خواجه را ** متهم کرد و ببستش دست و پا
- Efendinizin definesi nerede? Gösterin diye kölelere işkence etmeye başladı. 3175
- آن غلامان را شکنجه مینمود ** که دفینهی خواجه بنمایید زود
- A aşağılık adamlar, onun sırrını söyleyin bana.. Yoksa dilinizi, boğazınızı keserim diye,
- سر او با من بگویید ای خسان ** ورنه برم از شما حلق و لسان
- Tam bir ay onlara gece gündüz işkence ettirdi.
- مدت یک ماهشان تعذیب کرد ** روز و شب اشکنجه و افشار و درد
- Onları paramparça etti. Bir tanesi bile efendilerinin sırrını söylemediler.
- پاره پاره کردشان و یک غلام ** راز خواجه وا نگفت از اهتمام
- Bu sırada yoksul uyurken hatiften ses geldi: Ey ulu er, gel de sen de kul olmayı bunlardan öğren!
- گفتش اندر خواب هاتف کای کیا ** بنده بودن هم بیاموز و بیا
- Ey Yusufların derisini paralıyan, seni de bir kurt paralarsa bunu kendinden bil. 3180
- ای دریده پوستین یوسفان ** گر بدرد گرگت آن از خویش دان
- Bütün yıl dokuduğunu giyin, bütün yıl ektiğin" biç!
- زانک میبافی همهساله بپوش ** زانک میکاری همه ساله بنوش
- Anbean sana gelip çatan bu dertler, senin yaptıklarının cezasıdır. İşte "Kalem yazdı, mürekkebi bile kurudu"nun mânası budur.
- فعل تست این غصههای دم به دم ** این بود معنی قد جف القلم
- Bizim âdetimiz değişmez, doğru yolu gösteririz. iyiliğe karşılık iyilik,kötülüğe karşılık da kötülük demektir.
- که نگردد سنت ما از رشد ** نیک را نیکی بود بد راست بد