English    Türkçe    فارسی   

5
3243-3252

  • O, hayırdan da adamakıllı dudağını yummuştur,, serden de. Ağzından incinin düşeceğinden ürker.
  • Nitekim Peygamber'in dostu da demiştir ki: Peygamber, bize bir şeyden haber verdi, bir şey söyledi mi..
  • O seçilmiş Peygamber, bu incileri saçtığı sırada bizden yüzlerce huzur, yüzlerce vekar isterdi. 3245
  • Hani başında bir kuş olur da uçmasın diye canin titrer.
  • Yerinden bile kımıldamaz,o güzelim kuş havalanmasın dersin.
  • Nefes alma,öksürüğün bile gelse kendini sıkar,o devlet kuşu uçar diye korkundan öksürmezsin bile.
  • O sırada birisi sana tatlı,yahut acı bir söz söylese ağzına parmağını kor,sus demek istersin.
  • İşte o kuş hayrettir,seni susturur.Tencerenin ağzını kapatır,seni kaynatmaya başlar. 3250
  • Padişahın,Eyaz'ı söyletmek üzere mahsus 'Bunca gamı,neşeyi,cansız bir şey olan çarıkla pöstekiye neden söylersin?'diye sordu
  • Ey Eyaz,bir çarık parçasına şu sevgi nedir?Neden bir put gibi ona aşıksın?
  • Mecnun gibi kendi Leyla’ndan yüzünü çevirmişsin de bir çarığı kendine din,iman edinmişsin.