English    Türkçe    فارسی   

5
3296-3305

  • Her nimetin,her mihnetin suresi,bana cennettir,ona cehennem.
  • Şu halde gördüğünüz bütün cisimlerle bütün eşyada hem gıda vardır,hem zehir,fakat siz görmezsiniz.
  • Her cisim,bir kaseye,bir testiye benzer.Onda hem gıda vardır,hem gönül yakıcı bir hassa.
  • Kase meydandadır,içindeki gıda gizli.O kaseden ne yediğini,yalnız yiyen bilir.
  • Yusuf'un sureti,güzel bir kadehti.Babası o kadehten yüzlerce neşe şarabı içerdi. 3300
  • Fakat kardeşleri,ondan zehirli bir su içtiler de bu yüzden öfkeleri,kinleri arttı.
  • Sonra yine Zeliha,şekerler yedi,aşktan bir başka çeşit afyon yuttu.
  • O güzel,Yusuf'tan Yakub'un aldığı gıdadan başka türlü bir gıda aldı.
  • Çeşit çeşit şerbetler,fakat testi bir.Bu suretle de gayb alemine ait hiçbir şüphen kalmaz ya.
  • Şarap gayb alemindendir,testi bu cihandan,Testi meydandadır,içindeki şarap,gizliden gizli. 3305