- O güzel,Yusuf'tan Yakub'un aldığı gıdadan başka türlü bir gıda aldı.
- غیر آنچ بود مر یعقوب را ** بود از یوسف غذا آن خوب را
- Çeşit çeşit şerbetler,fakat testi bir.Bu suretle de gayb alemine ait hiçbir şüphen kalmaz ya.
- گونهگونه شربت و کوزه یکی ** تا نماند در می غیبت شکی
- Şarap gayb alemindendir,testi bu cihandan,Testi meydandadır,içindeki şarap,gizliden gizli. 3305
- باده از غیبست و کوزه زین جهان ** کوزه پیدا باده در وی بس نهان
- Namahremlerin gözlerinden pek gizli ama mahremlere meydanda,apaçık
- بس نهان از دیدهی نامحرمان ** لیک بر محرم هویدا و عیان
- Tanrım,gözlerimiz sarhoş bir hale geldi.Yüklerimiz sırtımızı ağırlaştırdı,büktü.Sen bizi affet.
- یا الهی سکرت ابصارنا ** فاعف عنا اثقلت اوزارنا
- Ey gizli Tanrı,o alemde de doldun,bu aleme de.Doğu nurunun da üstüne yüceldin,batı nurunun da.
- یا خفیا قد ملات الخافقین ** قد علوت فوق نور المشرقین
- Sen,bir sırsın ki sırrımızı açığa vurur,bilirsin.Sen bir fecirsin,kin nehirlerimizi kaynatır akıtırsın.
- انت سر کاشف اسرارنا ** انت فجر مفجر انهارنا
- Ey zatı gizli,ihsanı duyulur Tanrı,sen su gibisin,biz değirmen taşına benzeriz. 3310
- یا خفی الذات محسوس العطا ** انت کالماء و نحن کالرحا
- Sen yel gibisin,biz toz gibi.Yeli gizlersin de tozu meydandadır.
- انت کالریح و نحن کالغبار ** تختفی الریح و غبراها جهار
- Sen bir baharsın,biz bağ gibi yemyeşil,hoş bir haldeyiz.O gizlidir,ihsanı aşikar.
- تو بهاری ما چو باغ سبز خوش ** او نهان و آشکارا بخششش