English    Türkçe    فارسی   

5
3314-3323

  • Sen akıl gibisin,biz şu dile benzeriz.Bu dil,şu anlatışı akıldan alır,akıldan beller.
  • تو چو عقلی ما مثال این زبان  ** این زبان از عقل دارد این بیان 
  • Sen sevinç gibisin,biz gülme gibi.Yani sevincin sonu güler,neşeleniriz. 3315
  • تو مثال شادی و ما خنده‌ایم  ** که نتیجه‌ی شادی فرخنده‌ایم 
  • Bizim hareketimiz,her an sana bir tanıklık vermede;ululuk ıssı Tanrı'ya bir tanıktır.
  • جنبش ما هر دمی خود اشهدست  ** که گواه ذوالجلال سرمدست 
  • Değirmen taşının ıstıraplarla dönüşü de,suyun varlığına tanıktır.
  • گردش سنگ آسیا در اضطراب  ** اشهد آمد بر وجود جوی آب 
  • Ey benim vehnimden,dedikodumdan dışarı olan Tanrı,toprak benim de başıma,getirdiğim örneğin de başına!
  • ای برون از وهم و قال و قیل من  ** خاک بر فرق من و تمثیل من 
  • Kul,sabredemez,güzel güzel tasvirlerde bulunur.Her an sana,canım,ayaklarının altına yayılmış döşemedir.
  • بنده نشکیبد ز تصویر خوشت  ** هر دمت گوید که جانم مفرشت 
  • Hani o çoban gibi.O da yarabbi,seni arayan çobana gel. 3320
  • هم‌چو آن چوپان که می‌گفت ای خدا  ** پیش چوپان و محب خود بیا 
  • Gel de gömleğindeki bitleri ayıklıyayım,kırayım.Çarığımı dikeyim,eteğini öpeyim diyordu ya.
  • تا شپش جویم من از پیراهنت  ** چارقت دوزم ببوسم دامنت 
  • Kimse aşk ve muhabbette ona eş olamazdı,fakat Tanrı'yı tesbih etmeyi,ona söz söylemeyi bilmiyordu.
  • کس نبودش در هوا و عشق جفت  ** لیک قاصر بود از تسبیح و گفت 
  • Onun aşkı,gökyüzüne çadır kurmuştu.Köpeğe benzeyen can,o çobanın önünde bir köpek kesilmişti.
  • عشق او خرگاه بر گردون زده  ** جان سگ خرگاه آن چوپان شده