English    Türkçe    فارسی   

5
3360-3369

  • Dine,imana inanmıyorum ama onun imanına adamakıllı iman etmiştim. 3360
  • İmanım var ki o,herkesten yüce,pek latif,pek nurlu.
  • Ağzım adamakıllı mühürlü,iman edemem ama gizliden gizliye onun imanına müminim.
  • Yok..eğer sizin imanınız,imansa ona ne meylim var,ne iştiham.
  • İmana yüzlerce meyli olan,sizi gördü mü soğur,kesilir.
  • Çünkü sizin imanınızdan adam,yalnız bir ad görür,manası yoktur.Nasıl olur da çöle kurtuluş yeri denir? 3365
  • Sizin imanınıza bakan kişinin imana olan sevgisi soğur gider.
  • Sesi çirkin müezzinin,kafir ülkesinde ezan okuması ve bir kafirin ona hediye vermesi
  • Bir müezzin vardı,sesi pek çirkindi.Kafir ülkesinde ezan okurdu.
  • Ezan okuma,savaş çıkar,düşmanlık uzar dedilerse de.
  • İnat etti,pervasızca o kafir ülkesinde ezan okumaya koyuldu.