- Onun imanının bir katrası denize gitse deniz,o katrada gark olur.
- قطرهای ز ایمانش در بحر ار رود ** بحر اندر قطرهاش غرقه شود
- Nitekim bir zerrecik ateş,ormanlara düşse o zerre,bütün ormanları yakar,yok eder. 3395
- همچو ز آتش ذرهای در بیشهها ** اندر آن ذره شود بیشه فنا
- Padişahın,yahut ordunun gönlündeki hayal gibi.O hayal de hayaldir ama savaşta düşmanları mahveder.
- چون خیالی در دل شه یا سپاه ** کرد اندر جنگ خصمان را تباه
- Muhammed'in yüzünde bir yıldızdır parladı,kafirlerin,çıfıtların gevherleri yok oldu.
- یک ستاره در محمد رخ نمود ** تا فنا شد گوهر گبر و جهود
- İmana erişen aman buldu,imana gelmiyenlerin şüphesi iki kat oldu.
- آنک ایمان یافت رفت اندر امان ** کفرهای باقیان شد دو گمان
- Önce gelenlerin halis küfrü kalmadı da yerini ya müslümanlık tuttu,ya korku..
- کفر صرف اولین باری نماند ** یا مسلمانی و یا بیمی نشاند
- Bu da hileyle suyu yağa karıştırmaktır.Bu örnekler,nurun zerresine eşit olamaz. 3400
- این به حیله آب و روغن کردنیست ** این مثلها کفو ذرهی نور نیست
- Zerre,bir cisimden ayrılmış,küçücük bir parçadan başka bir şey değildir.Zerre,taksim kabul etmiyen güneş olamaz ki.
- ذره نبود جز حقیری منجسم ** ذره نبود شارق لا ینقسم
- Zerre demekte bil ki gizli bir muradım var.Sen,denize mahrem değilsin,ancak köpüksün şimdi.
- گفتن ذره مرادی دان خفی ** محرم دریا نهای این دم کفی
- Şeyhin parlak iman güneşi,şeyhin can doğusundan yüz gösterse,
- آفتاب نیر ایمان شیخ ** گر نماید رخ ز شرق جان شیخ