- Kalıbın meydandadır da canın gizli.Alemin sebepleri de şu ikisinden düzelmiştir.
- قالبت پیدا و آن جانت نهان ** راست شد زین هر دو اسباب جهان
- Toprağı,bir adamın başına atarsan baş yarmaz.Suyu birinin başına atsan yine baş yarılmaz. 3425
- خاک را بر سر زنی سر نشکند ** آب را بر سر زنی در نشکند
- Baş yarmak istiyorsan suyla toprağı birbirine katıp kerpiç yapman gerek.
- گر تو میخواهی که سر را بشکنی ** آب را و خاک را بر هم زنی
- Baş yardın mı o kerpiçin suyu,aslına gider,ayrılış gününde toprak da toprağa kavuşur.
- چون شکستی سر رود آبش به اصل ** خاک سوی خاک آید روز فصل
- Tanrı'nın suyla toprağı birleştirmesindeki hikmeti,niyazla,inattan hasıl olur.
- حکمتی که بود حق را ز ازدواج ** گشت حاصل از نیاز و از لجاج
- Ondan sonra daha başka birleşmeler meydana gelir ki onları ne kulak duymuştur,ne göz görmüştür.
- باشد آنگه ازدواجات دگر ** لا سمع اذن و لا عین بصر
- Kulak duysaydı kulak olarak kalır, yahut artık başka sözleri duyabilir miydi? 3430
- گر شنیدی اذن کی ماندی اذن ** یا کجا کردی دگر ضبط سخن
- Kar ve buz, güneşi görseydi buzluktan ümidini keser giderdi.
- گر بدیدی برف و یخ خورشید را ** از یخی برداشتی اومید را
- Damarlarına, iliklerine kadar su kesilirdi de bava Davud'u, ondan zırh yapardı.
- آب گشتی بیعروق و بیگره ** ز آب داود هوا کردی زره
- Her ağacın canına derman olurdu. Her ağaç, onun kudumiyle devlet bulurdu.
- پس شدی درمان جان هر درخت ** هر درختی از قدومش نیکبخت