English    Türkçe    فارسی   

5
3542-3551

  • Halk, canını feda edene şaşar. Fakat bizim her birimiz fedayi huyluyuz.
  • Ne mutlu o kişiye ki bedenini, feda edilmeye değer bir dosta feda etmiştir.
  • Herkes, bir fennin, bir sanatın fedaisidir. Ömrünü o yolda sarf eder, ölüp gider.
  • İster doğularda olsun, ister batılarda, herkes, nihayet ölür. O zaman ne âşık kalır, ne maşuk! 3545
  • Hiç olmazsa bu devletli, zaten şu hünere gönüllü, kendisini feda etmiş. Onun öldürülmesinde yüzlerce hayat var.
  • Âşık da onca ebedî, maşuk da, aşk da. İki âlemde de dileğine ermiş, iyi bir ad san kazanmış.
  • Ey ulular, âşıklara acıyın. Onların şanı, helak olduktan sonra bile helak olmaya hazır bulunmaktır.
  • Beyim, onun kabalığını affet. Onun derdine, betbahtlığına bak.
  • Onu affet de Tanrı da seni affetsin, suçlarını yarlıgasın. 3550
  • Sen de gafletle az testiler kırmamışsındır. Sen de affa ümit bağlamışsındır.