English    Türkçe    فارسی   

5
3593-3602

  • Kim, gül bahçesinde meclis kurar, yurt tutarsa külhanda şarap içer mi hiç?
  • هر که را گلشن بود بزم و وطن  ** کی خورد او باده اندر گولخن 
  • Pak ruhun makamı, illiyyin'dir. Pislikte yurt edinense kurttur.
  • جای روح پاک علیین بود  ** کرم باشد کش وطن سرگین بود 
  • Tanrı mahmuruna tertemiz şarap kadehi sunulur. Bu kör kuşlaraysa şu kara ve tuzlu su. 3595
  • بهر مخمور خدا جام طهور  ** بهر این مرغان کور این آب شور 
  • Kime Ömer'in adaleti, el vermezse onca kanlı kaatil Haccac, âdildir.
  • هر که عدل عمرش ننمود دست  ** پیش او حجاج خونی عادلست 
  • Kızlara cansız bebekleri oyuncak diye verirler. Çünkü onlar, diri oyuncaktan bir şey anlamazlar ki.
  • دختران را لعبت مرده دهند  ** که ز لعب زندگان بی‌آگهند 
  • Küçük erkek çocuklar, erliklerinden bir şey anlamazlar, güçleri kuvvetleri yoktur. Onun için onlara tahta kılıç daha yeğdir.
  • چون ندارند از فتوت زور و دست  ** کودکان را تیغ چوبین بهترست 
  • Kâfirler, peygamberlerin kiliselerde yapılmış olan resimleriyle kanaat ederler.
  • کافران قانع بنقش انبیا  ** که نگاریده‌ست اندر دیرها 
  • Fakat o ay parçaları, bizim için apaydın olduğundan resimlerine aldırış bile etmeyiz. 3600
  • زان مهان ما را چو دور روشنیست  ** هیچ‌مان پروای نقش سایه نیست 
  • Onların birer sureti, bu âlemdedir ama birer sureti de ay gibi gökyüzündedir.
  • این یکی نقشش نشسته در جهان  ** وآن دگر نقشش چو مه در آسمان 
  • Bu suretteki ağızları, onlarla düşüp kalkanla konuşur, nükteler söyler. O suretteki ağızları ise Tanrı ile konuşur.
  • این دهانش نکته‌گویان با جلیس  ** و آن دگر با حق به گفتار و انیس