English    Türkçe    فارسی   

5
3635-3644

  • Bu söz, hadde hesaba sığmaz... Ey Eyaz, sen şimdi ahvalini söyle. 3635
  • Senin ahvalin, bir yenilik madeninden meydana gelmede. Sen bu hallere nasıl razı olabilirsin ki?
  • Hadi, o güzel hallerini anlat da şu beş duyguyla altı cihet ahvalinin başına toprak saç!
  • iç ahvali, söze gelmiyorsa sana tek ve çift perdesi altında dış halini söyleyeyim:
  • Bil ki sevgilinin lûtfiyle ölümün acılıkları bile cana şeker kamışından daha hoş gelmede.
  • O tatlı nebattan denize bir toz uçsa denizin tuzluluğu kalmaz, baştanbaşa tatlılaşır. 3640
  • Ey emniyetli dost, bunun gibi yüz binlerce haller gelir, sonra yine geldiği gibi gayp âlemine gider.
  • Her günün hali, düne benzer. Ahval, ırmak gibi akar durur, onu bağlıyacak hiçbir şey yoktur.
  • Her günün neşesi, bir başka çeşittir. Her günün düşüncesinde bir başka eser vardır.
  • İnsanın bedeni, bir konuk evine, çeşitli düşünceler de ayrı ayrı konuklara benzer. Arif, o neşeli ve gamlı düşüncelere razıdır, âdeta gariplerin hatırını hoş eden Halil Peygambere benzer. Onun kapısı da konuğu ağırlamak için daima kâfire de açıktı, mümine de, emin olana da açıktı, haine de. Bütün konuklara güler yüz gösterirdi.
  • Delikanlım, bu denen bir konuk evidir. Her sabah, oraya koşa koşa bir yeni konuk gelir.